Leonardo da Vinci'nin olağanüstü başyapıtı "Salvator Mundi" (Dünyanın Kurtarıcısı), sanat tarihinin en değerli parçalarından biri olarak kabul edilir. 15. yüzyılda ilk kez Kral 1. Charles'ın kraliyet koleksiyonuna dahil edilmiştir. Bu eser, Leonardo'nun karakteristik detaylı çizim tarzını ve ışık oyunlarını mükemmel bir şekilde yansıtan, Mesih'in portresidir.
2017 yılında gerçekleşen bir açık artırmada bu eşsiz eser, tam 450.3 milyon dolara satılarak sanat tarihinin en yüksek fiyatlı satışına imza atmıştır. Bu, sadece bir sanat eserinin değerini değil, aynı zamanda Leonardo da Vinci'nin sanat dünyasındaki yeri ve önemini de gösteriyor. İlginç bir şekilde, bu satıştan sadece dört yıl önce bir Rus koleksiyoner, eseri 127.5 milyon dolara özel bir anlaşma ile satın almıştı. Bu kısa süre zarfında eserin değerindeki bu büyük artış, "Salvator Mundi"nin sanat dünyasında ne kadar istisnai bir yere sahip olduğunu gözler önüne seriyor.
Willem de Kooning'in soyut ekspresyonizmin önde gelen temsilcilerinden biri olarak kabul edilir. Onun "Interchange" adlı eseri, soyut manzara resimlerinin en değerli örneklerinden biri olarak sanat tarihinin doruklarından birine ulaşmıştır. Bu muazzam eser, de Kooning'in dinamik fırça darbeleriyle, renklerin ve dokuların muhteşem bir dansını sunar.
2015 yılında Chicago'da düzenlenen bir özel müzayedede, "Interchange" tam 300 milyon dolara satıldı. Bu satış, onu tarihin en pahalı soyut manzara tablosu yaparak, de Kooning'in sanat dünyasındaki eşsiz yeri ve önemini bir kez daha teyit etti. Bu tür önemli satışlar, soyut ekspresyonizmin 20. yüzyılın ikinci yarısında sanat dünyasında nasıl bir devrim yarattığını da gözler önüne seriyor.
Paul Cézanne, post-empresyonizmin öncülerinden biri olarak sanat dünyasında derin izler bırakmış bir ressamdır. "Kart Oyuncuları" ise onun en meşhur ve kapsamlı projelerinden biridir. Bu beş resimlik serisi, Cézanne’ın insan figürlerini ve sosyal etkileşimleri ne denli ustaca tuvale aktardığının mükemmel bir örneğidir.
Ancak bu serinin belki de en dikkat çekici parçası, Katar kraliyet ailesi tarafından satın alınan eseridir. Tam fiyatı ne yazık ki tam olarak bilinmemekle birlikte, alındığı bilinen rakam yaklaşık 250 milyon dolar civarında. Bu muazzam meblağ, hem Cézanne'ın eserlerine olan ilgiyi hem de bu tür sanat eserlerinin ulusal ve uluslararası arenada nasıl bir prestij unsuru haline geldiğini gösteriyor. Ancak eserin tam değeri konusundaki belirsizlik, sanat dünyasında sıkça rastlanan gizemli satışlardan sadece bir tanesi.
Paul Gauguin, 19. yüzyılın sonlarına doğru sanat dünyasında benzersiz bir iz bırakan Post-İmpresyonist bir sanatçıdır. Özellikle Fransız Polinezyası'ndaki deneyimleri, eserlerine derin bir etnik ve kültürel zenginlik kazandırmıştır. "Ne Zaman Evleneceksin" adlı eseri, Gauguin'in bu dönemdeki çalışmalarının en ikonik parçalarından biridir ve iki genç Tahitili kızın dokunaklı portresini içerir.
2014'te, bu eser orijinal değerinin 90 milyon dolar altında, toplamda 210 milyon dolara satıldı. Ancak bu satış sadece yüksek fiyatıyla değil, aynı zamanda üzerindeki tartışmalarla da dikkat çekti. Satışın hemen ardından, açık artırma sürecinin usulsüz olduğuna dair iddialar ortaya atıldı ve konu mahkemeye taşındı. Gauguin'in bu başyapıtı, sadece estetik değeriyle değil, aynı zamanda etrafındaki hukuki ve finansal polemiklerle de sanat dünyasında unutulmaz bir yere sahip oldu.